2 9 Aralık 1386’da, Fransız kralı Charles VI‘nın başkanlık ettiği bir kalabalığın önünde, Carrouges ve Le Gris endişeyle birbirlerine baktılar. Le Gris‘i kendisine tecavüz etmekle suçlayan Marguerite, sahneyi kenardan izliyordu; tamamen siyahlara bürünmüş, kocasının yenilgisinin yalancı şahitlik kanıtı olarak görüleceğinin, saldırganını haklı çıkaracağının ve yalancı şahitlik suçundan direğe bağlı olarak yakılarak infaz edileceğini kesinlikle farkındaydı…

Fransız yasaları, davalarını krala şikayet eden soyluların, sanıkları adli düelloya veya dövüşle yargılamaya davet edebileceklerini şart koşuyordu. “Tanrı’nın yargısı” olarak bilinen bu çilelerin ilahi olarak belirlenmiş bir sonucu olduğu ve kaybedenin suçunu yenilgi eylemiyle kanıtladığı düşünülüyordu. Davaların, diğer tüm yasal yolların tüketilmesi ve suçun fiilen işlendiğinin teyit edilmesi de dahil olmak üzere dört şartı yerine getirmesi gerekiyordu.

Ridley Scott‘ın yönettiği filmde Carrouges rolünde Matt Damon, Le Gris rolünde Adam Driver ve Carrouges‘un ikinci eşi Marguerite rolünde Jodie Comer yer alıyor. Ben Affleck, senaryoyu Damon ve Nicole Holofcener ile birlikte yazdı.

15 Ekim’de vizyona girmiş olan – ABD – The Last Duel‘in arkasındaki gerçek tarih hakkında bilmeniz gereken şey, ortaçağ toplumunda cinsel şiddetin kovuşturulması ve dövüş yoluyla yargılama yapılması…

Scott‘ın filmi ve kaynak metni, dövüşü son düellonun ağır başlığı olarak kabul etse de, Le Gris‘in dövüşle yargılanması, aslında gerçekleşen son düello olmaktan çok uzaktı. Daha ziyade, Paris Parlamentosu tarafından onaylanan son adli düelloydu denilebilir. Onur düelloları ve diğer yönetim organları tarafından yetkilendirilen adli düellolar, bu olayın ardından yüzyıllar sonra dahi gerçekleşmeye devam etti.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…