Telefonlarımızda en çok kullandığımız uygulama, düşüncelerimizi çözmek ve kişilerimizle etkileşime geçmek için telefonlarımıza yazarak günde ortalama bir saat harcayan klavyelerdir.

Ancak genellikle kullandığımız klavyeler günümüzün mobil dünyası için tasarlanmamıştır ve aslı 19. yüzyılda kullanılan daktilolara dayanmaktadır. Google ve Microsoft‘un en yaygın kullanılan klavyeleri de muhtemelen çokta güvenli değildir.

İsviçreli start-up Typewise, yüzde 100 güvenli olduğunu iddia ederek ve dört kat daha az yazım hatasıyla yazmanıza olanak tanıyan bir klavye uygulaması sunma konusunda teknoloji devleriyle rekabet etmeye çalışıyor.

Typewise CEO’su ve kurucu ortağı David Eberle, “Algoritmalarımız telefon cihazınızda çalışıyor, bu nedenle verileriniz, yazdıklarınızın hiçbiri buluta veya internete iletilmiyor ve bu, piyasada bulduğunuz herhangi bir standart klavyeden hemen hemen çok farklı."

“İnsanlar WhatsApp’tan korkuyor ve ‘Güvenli bir haberciye geçmem gerekiyor’ diyor ama sonra o güvenli habercide kullandıkları klavye yine de tüm verileri vakumlayıp başka bir yere gönderebilir".

Nasıl çalışıyor?
Daha büyük altıgen klavyesi ve düzeniyle, kullanımı daha kolay olduğunu ve %33 daha hızlı yazma hızına sahip olduğu iddia ediliyor.

Ancak her gün kullanmaya alışık olduğumuz klavyelerden geçiş yapmak ve yeni özelliklere alışmak kuşkusuz zaman alacaktır.

Bu teknolojideki asıl zorluk, onu sizin için daha kişisel hale getirmek, nasıl yazdığınızı ve aynı zamanda bağlamı anlamaktır.

Klavye, hatalarınızı düzelten ve bir sonraki kelimelerinizi tahmin ederken aynı zamanda kullanıcının kendi argosunu dilini veya konuşma diline ait kelime dağarcığını da öğrenebilen bir AI teknolojisi kullanarak çalışır.

Eberle, “Algoritmalar, orada Google klavyesinden bile daha iyidir." Dedi.

Klavyenin sunduğu bir diğer önemli özellik, 40’tan fazla farklı Latin tabanlı dili tanımasıdır, böylece otomatik düzeltme yapmadan veya dilleri manuel olarak değiştirmek zorunda kalmadan aynı cümlede İngilizce ya da Fransızca yazabilirsiniz.

Şirket, dört dil konuşan bir ülke olan İsviçre’de yerleşik olduğundan, Amerika Birleşik Devletleri merkezli rakiplerinin aksine, çok dilli teknoloji ihtiyacını anlamak için bir bakıma birinci sınıf konumdadır.

Typewise, ayrıca yapay zeka sistemi üzerinde İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü ile işbirliği yapıyor ve tahmine dayalı metin yeteneğini geliştiriyor.

Eberle, “Geleneksel makine öğrenimi modelleri daha çok olasılığa dayalıdır ve bunu telefonunuzda da görebilirsiniz. Önerilen tipik sözcükler ‘ya da o ya da ben’dir, çünkü bunlar çok olası sözcüklerdir," dedi.

“Ancak bu kelimeleri her zaman yazmıyorsunuz. Bu nedenle, bu teknolojideki asıl zorluk, sizin için daha kişisel hale getirmek, nasıl yazdığınızı ve aynı zamanda bağlamı anlamaktır".

Teknolojinin sadece bir sonraki kelimeyi tahmin etmekle kalmayıp, günün birinde sonraki cümleyi ve hatta tüm paragrafı bile tahmin edebileceği zaman gerçekten güçlü olabileceğini söyledi.

Teknoloji devleriyle nasıl başa çıkılır?
Google ve Microsoft da kendi tahmine dayalı metin teknolojilerini geliştiriyor ancak İsviçreli start-up, bunun aynı zamanda pazarda bir yer için bir rakip olduklarını söylüyor.

Eberle,“Gizlilik yerleşik olarak farklı bir yaklaşıma sahip bağımsız bir sağlayıcı için bir alan olduğuna inanıyoruz," dedi. ‘Bence bu büyük bir fırsat çünkü tüm büyük işletmeler kendi özel teknolojileri olan Microsoft veya Google ile çalışmak istemiyor. Ve daha açık bir yaklaşımla pazarda kazanma hakkımız olduğuna inanıyoruz’. Eberle, şirkete okul arkadaşı Janis Berneker ile başladı ve resmi olarak 2019’da Typewise‘ı başlattı. O zamandan beri bir milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştı.

İki yıl içinde on kat büyümeyi umuyor. Uygulamayı indirmek ücretsizdir ancak ayda 2 €’nun biraz üzerinde ek özelliklerin kullanılmasına izin veren profesyonel bir sürüme de sahiptir.

Şirket bir Kickstarter kampanyasıyla başladı ve 2020’de 1 milyon dolar (1.2 milyon €) topladığı başarılı bir başlangıç ​​turu geçirdi. Geçen yıla göre yüzde 400 gelir artışı sağladı.

23 Ağustos’ta şirket, Eberle‘nin şimdiden büyük ilgi gördüğünü söylediği bir öz sermaye kitle fonlaması kampanyası da başlatıyor.

Eberle, Google ve Microsoft ile mücadele etmek için, küçük bir Avrupa ülkesinde yerleşik olmanın avantajları olduğuna inanıyor.

İsviçre’nin ABD’den daha risksiz olduğunu kabul etmekle birlikte, küçük bir ülke olarak diğer pazarlara hızla açılmak zorunda kaldığınızı ve bunun da yeni yaklaşımlar gerektirdiğini söylüyor. “İç pazarın asla yeterince büyük olmayacağını biliyoruz. Ve belki de bu daha açık fikirli olmanın itici gücüdür," dedi Eberle.

Okuduğunuz için teşekkürler. Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…