e-BİLGİ, e-SAĞLIK

Ultra İşlenmiş Gıdalar Gerçekten Zararlı mı

ultra-islenmis-gidalar-gercekten-zararli-mi

Ultra İşlenmiş Gıdaların Yelpazesi Çok Geniş...

14:21:30

Ultra işlenmiş gıdalar Ne kadar kötüler?

Ultra işlenmiş gıdalar gıda arzının büyük bir bölümünü oluşturuyor ve farkında olsunlar ya da olmasınlar, insanların pek çoğu ultra işlenmiş gıdalar yemeden bir gün bile geçirmiyor – ya da çoğu zaman tek bir öğün bile…

Kahvaltıda şekerli mısır gevreklerinden akşam yemeğinde dondurulmuş pizzalara ve aralarda atıştırılan patates cipsi, gazlı içecekler ve dondurmaya kadar, çok işlenmiş gıdalar diyetin yaklaşık %60’ını oluşturmaktadır. Çocuklar ve gençler için bu oran daha da yüksektir – yediklerinin yaklaşık üçte ikisi.

Bu durum endişe vericidir çünkü ultra işlenmiş gıdalar obezite ve diyabetten kalp hastalığı, depresyon, bunama ve daha fazlasına kadar bir dizi olumsuz sağlık etkisiyle ilişkilendirilmiştir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, bu gıdaları tüketmenin erken ölüm riskini artırabileceğini öne sürmüştür.

Ancak beslenme bilimi karmaşıktır ve şimdiye kadar yapılan araştırmaların çoğu bu gıdaların sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin kanıtlar değil bağlantılar bulmuştur.

Gıda üreticileri, işlemenin gıda güvenliğini ve tedarikini artırdığını ve çeşitli ve besleyici bir diyet sağlamak için ucuz ve uygun bir yol sunduğunu savunuyor.

Bilim net olsa bile, bir araştırmaya göre örneğin ABD gıda arzının %73’ünü ultra işlenmiş gıdalar oluşturuyorken nasıl bir pratik tavsiye verileceğini bilmek zor.

Ultra işlenmiş gıdalar nelerdir?

Çoğu gıda dondurma, öğütme, fermantasyon, pastörizasyon veya başka yollarla işlenir. Brezilyalı epidemiyolog Carlos Monteiro ve meslektaşları ilk olarak 2009 yılında gıdaları besin içeriğine göre değil, geçirdikleri işlem miktarına göre sınıflandıran bir sistem önermişlerdir.

Ulusal Sağlık Enstitüleri‘nde metabolizma ve beslenme konularına odaklanan araştırmacı Kevin Hall, dört kademeli ölçeğin en üstünde endüstriyel işlemlerle üretilen ve katkı maddeleri, renklendiriciler ve koruyucular gibi ev mutfağında kopyalayamayacağınız bileşenler içeren gıdalar olduğunu söyledi.

Hall, “Bunlar, gördüğünüz paketli gıdaların hepsi olmasa da çoğu” dedi.

Bloomberg Philanthropies Gıda Politikası Programı Direktörü Dr. Neena Prasad, bu tür gıdaların genellikle hem ucuz hem de dayanılmaz derecede lezzetli olacak şekilde üretildiğini söyledi.

Prasad, “Şeker, tuz ve yağın doğru kombinasyonuna sahipler ve onları yemeden duramıyorsunuz” dedi

Ancak Hall, bir gıdanın sağlıksız olup olmadığını tek başına işleme düzeyinin belirlemediğini belirtiyor. Örneğin tam tahıllı ekmek, yoğurt, tofu ve bebek mamalarının hepsi yüksek oranda işlenmiştir, ancak aynı zamanda besleyicidirler.

Ultra işlenmiş gıdalar zararlı mıdır?

İşte işin zor kısmı. Birçok çalışma, bu tür gıdalardan yüksek oranda içeren diyetlerin olumsuz sağlık sonuçlarıyla bağlantılı olduğunu öne sürmektedir. Ancak bu tür çalışmalar, olumsuz etkilerin nedeninin bu gıdalar olup olmadığını ya da bu gıdaları yiyen insanlarda sorumlu olabilecek başka bir şey olup olmadığını söyleyemez.

Aynı zamanda, ultra işlenmiş gıdalar, bir grup olarak, daha yüksek miktarda sodyum, doymuş yağ ve şekere sahip olma eğilimindedir ve lif ve protein bakımından daha düşük olma eğilimindedir. Etkilerin sadece bu besinlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da net değildir.

Hall ve meslektaşları, ultra işlenmiş ve işlenmemiş gıdalardan oluşan benzer diyetleri yemenin sonuçlarını doğrudan karşılaştıran küçük ama etkili bir deney yapan ilk kişilerdir.

2019 yılında yayımlanan araştırma, bir ay boyunca bir NIH merkezinde yaşamaya giden 20 yetişkini içeriyordu. Her birine iki hafta boyunca kalori, şeker, yağ, lif ve makro besinler açısından eşleştirilmiş ultra işlenmiş ve işlenmemiş gıdalardan oluşan diyetler verildi ve istedikleri kadar yemeleri söylendi.

Araştırmacılar, katılımcıların ultra işlenmiş gıdalarla beslendiklerinde, işlenmemiş gıdalarla beslendiklerine kıyasla günde yaklaşık 500 kalori daha fazla tükettiklerini ve çalışma süresi boyunca ortalama 1 kilogram aldıklarını tespit etti. Aynı süre boyunca sadece işlenmemiş gıdalarla beslendiklerinde ise yaklaşık 1 kilogram kaybetmişlerdir.

Hall şu anda daha ayrıntılı bir çalışma yürütüyor, ancak süreç yavaş ve maliyetli ve sonuçların gelecek yılın sonlarına kadar alınması beklenmiyor. O ve diğerleri, ultra işlenmiş gıdaların tüketimi nasıl etkilediğini tam olarak belirlemek için böyle kesin bir araştırmaya ihtiyaç olduğunu savunuyor.

“Eğer zararlı sağlık sonuçlarına yol açıyorlarsa, hangi mekanizmalarla yol açtıklarını anlamak daha iyi olacaktır” dedi.

Ultra işlenmiş gıdalar düzenlenmeli mi?

Prasad gibi bazı savunucular, ultra işlenmiş gıdaları kötü sağlık koşullarıyla ilişkilendiren çok sayıda araştırmanın, hükûmeti ve endüstriyi politikalarını değiştirmeye teşvik etmek için fazlasıyla yeterli olması gerektiğini savunuyor. Prasad, şekerli içeceklere uygulanan vergilerin artırılması, üreticiler için daha sıkı sodyum kısıtlamaları getirilmesi ve tütün pazarlamasının engellendiği gibi bu tür gıdaların çocuklara pazarlanmasının engellenmesi gibi önlemler alınması çağrısında bulunuyor.

“Bu mükemmel kanıtın ortaya çıkmasını beklerken çocuklarımızın daha da hastalanması riskini almak istiyor muyuz?” diyor Prasad. Bu yılın başlarında FDA Komiseri Robert Califf, gıda politikası uzmanlarının katıldığı bir konferansta ultra işlenmiş gıdaların “şimdiye kadar ilgilendiğim en karmaşık konulardan biri” olduğunu söyleyerek konuyu ele aldı.

Ancak, “Bilimsel bir temele sahip olmalıyız ve sonra da bunu takip etmeliyiz” dedi.

Tüketiciler evde ultra işlenmiş gıdaları nasıl yönetmeli?

Gıda politikalarını savunan Center for Science in the Public Interest‘in bilim direktörü Aviva Musicus, ABD gibi ülkelerde yüksek oranda işlenmiş gıdalardan kaçınmanın zor olduğunu ve hangilerinin hedef alınması gerektiğinin net olmadığını söyledi.

“Ultra işlenmiş gıdaların yelpazesi çok geniş” dedi.

Bunun yerine, gıdaların içeriğine dikkat etmek daha iyidir. Etiketleri kontrol edin ve mevcut ABD Beslenme Kılavuzuna uygun seçimler yapın, diye önerdi.

“İlave şekerin bizim için iyi olmadığına dair gerçekten iyi kanıtlarımız var. Yüksek sodyumlu gıdaların bizim için iyi olmadığına dair kanıtlarımız var” dedi. “Minimum düzeyde işlenmiş meyve ve sebzelerin bizim için gerçekten iyi olduğuna dair büyük kanıtlarımız var.”

Belirli gıdaları kötülememenin önemli olduğunu da sözlerine ekledi. Birçok tüketicinin çoğu yemeği sıfırdan pişirecek zamanı ya da parası yok.

Musicus, “Bence gıdalar neşeli ve lezzetli olmalı ve ahlaki yargı içermemelidir” diyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…