Bilim insanları, ultraviyole ışığının yüzeylerdeki, hava ve sudaki patojenleri öldürebileceğini uzun zamandır biliyorlar. UV robotları, boş hastane odalarını, otobüsleri ve trenleri vb. dezenfekte etmek için kullanılır; HVAC sistemlerindeki UV ampulleri bina havasındaki patojenleri ortadan kaldırır; ve UV lambaları içme suyundaki böcekleri öldürür.

Belki de koronavirüse karşı koruma sağlamak için gümüş mermi olarak reklamı yapılan UV çubukları, UV LED’leri ve UV hava temizleyicileri görmüşsünüzdür. Onlarca yıllık araştırmalar UV ışığının birçok patojeni öldürme yeteneğine bakmış olsa da, UV dezenfeksiyon ürünleri için koronavirüsle ilgili belirlenmiş standartlar yoktur. Bu ürünler, COVID-19’a neden olan virüs olan SARS-CoV-2’yi öldürmeye çalışabilir, ancak aynı zamanda bunda başarılı olmayabilir

UV ışığı bir virüsü nasıl öldürür?
Işık, dalga boyuna göre sınıflandırılır – bir ışık dalgasının tepe noktaları arasındaki mesafe – ve nanometre cinsinden ölçülür. UV dalga boyları 100 ila 400 nanometre arasındadır – dalga boyu görünür ışıktaki mor tonlardan daha kısadır ve insan gözüyle görülmez. Dalga boyu kısaldıkça, ışık fotonları daha yüksek miktarda enerji içerir.

UV ışığının farklı dalga boyları, virüsleri etkisiz hale getirmek için diğerlerinden daha iyi çalışır ve bu, dalga boylarının virüsün DNA veya RNA’sı tarafından ne kadar iyi emildiğine bağlıdır. UV ışığı emildiğinde, ışığın fotonları enerjilerini genetik materyalin kimyasal bağlarına aktarır ve onlara zarar verir. Virüs daha sonra çoğalamaz veya bir enfeksiyona neden olamaz. Araştırmacılar ayrıca virüslerin konakçı hücreye bağlanmak ve enfeksiyon başlatmak için kullandığı proteinlerin de – koronavirüs üzerindeki sivri proteinler gibi – UV ışığına karşı savunmasız olduğunu gösterdi.

Işığın dozu da önemlidir. Işık yoğunluğu değişebilir – parlak ışık daha yoğundur ve loş ışıkta olduğundan daha fazla enerji vardır. Kısa süre parlak ışığa maruz kalmak, daha uzun süre loş ışığa maruz kalmakla aynı UV dozunu üretebilir. Her UV dalga boyunda koronavirüs parçacıklarını öldürebilecek doğru dozu bilmeniz gerekir.

Ultraviyole ışıklarını insanlar için güvenli hale getirmek
Geleneksel UV sistemleri, 254 nanometre veya civarında dalga boylarını kullanır. Güneş ışığı, bu dalga boylarına yakın UV ışığı içerir; Kötü bir güneş yanığı geçirmiş olan herkes UV ışığının ne kadar tehlikeli olabileceğini bilir.

Bununla birlikte, son araştırmalar, belirli UV dalga boylarında – özellikle 230 nanometrenin altında – yüksek enerjili fotonların ölü cilt hücrelerinin üst katmanları tarafından emildiğini ve hasarın meydana gelebileceği aktif cilt katmanlarına nüfuz etmediğini göstermiştir. Benzer şekilde, göz çevresindeki gözyaşı tabakası da bu mikrop öldürücü UV ışınlarını engeller.

Bu, 230 nanometrenin altındaki UV ışığının dalga boylarında, insanların etraflarındaki hava gerçek zamanlı olarak dezenfekte edilirken daha özgürce hareket edebilecekleri anlamına gelir.

Farklı dalga boylarını test etme
SARS-CoV-2’yi etkisiz hale getirmek için hangisinin en iyi sonucu verdiğini görmek için yaygın olarak kullanılan beş UV dalga boyu test edildi. Spesifik olarak, mevcut viral partiküllerin %90 ila %99,9’unu öldürmek için ne kadar büyük bir doz gerektiği de ayrıca test edildi.

Bu testler Arizona Üniversitesi‘nde ölümcül patojenlerle başa çıkmak için inşa edilmiş bir biyogüvenlik seviyesi üç tesisinde gerçekleştirdi. Orada, 270 ve 282 nanometrede ışık yayan UV LED’ler, 254 nanometrede geleneksel UV tüp lambaları ve 222 nanometrede uyarılmış dimer veya excimer, UV kaynağı olarak adlandırılan daha yeni bir teknoloji de dahil olmak üzere UV spektrumunda çok sayıda ışığı test edildi.

Her cihazı test etmek için milyonlarca SARS-CoV-2 virüsü ile bir su örneği alındı ve bu karışımın ince bir tabakası ile bir petri kabı kaplandı. Daha sonra belirli bir doza ulaşana kadar petri kabına UV ışığı yakıldı. Sonunda viral parçacıklar incelendi. Virüsler hücrelere bulaşabildiyse, doz yeterince yüksek değil anlamına gelecek, virüsler bir enfeksiyona neden olmadıysa, bu dozdaki UV kaynağı patojeni başarıyla öldürmüş olacak demekti. Beş farklı UV cihazını kullanarak bir dizi UV dozu için bu işlemi dikkatlice tekrarlandı.

Test edilen tüm dalga boyları çok düşük dozlarda SARS-CoV-2’yi etkisiz hale getirebilirken, en düşük doz gerektirenler 222 nanometre dalga boyunda UV ışığı yayan sistemlerdi. Deneyde, viral parçacıkların %99,9’unu öldürmek için santimetre kare başına 2 milijoule’den daha az bir enerji dozu gerekti. Bu, testte kullanılana benzer, düşük yoğunluklu kısa dalga boylu UV ışığı alan bir alanı dezenfekte etmek için yaklaşık 20 saniyeye ihtiyaç duyulduğu anlamına gelir.

Bu 222 nanometre sistemler, genellikle ultraviyole dezenfeksiyon sistemlerinde kullanılan geleneksel UV tüplü lambalardan neredeyse iki kat daha etkilidir. Ama daha da önemlisi, kazanan lamba aynı zamanda insanlar için de en güvenli olanıdır. 20 saniyede SARS-CoV-2’nin %99,9’unu öldürmek için gereken aynı UV ışık yoğunluğunda, bir kişi bir saat 20 dakikaya kadar 222 nanometre ışığa güvenli bir şekilde maruz kalabilir.

Bunun anlamı, yaygın olarak bulunan UV lamba ışıklarının, insanlar mevcut olduğu ortamlarda da koronavirüs seviyelerini güvenli bir şekilde düşürmek için kullanılabileceğidir.

Bulguların önemli olduğuna inanılıyor, çünkü viral partiküllerin ister %90’ını isterse %99.9’unu öldürüyor olsun, çeşitli SARS-CoV-2 kontrolü seviyelerine ulaşmak için gereken kesin dozları nicelleştiriyorlar.

Artık bu teknoloji ile daha güvenli hale getirilen kafeler, marketler, okul sınıfları, restoranlar ve konser salonlarını hayal edilebilir. Ve bu sadece SARS-CoV-2 için bir çözüm değil. Bu teknolojiler, günlük viral ve bakteriyel tehditlere maruz kalmayı azaltarak, gelecekteki kriz zamanlarında ve aynı zamanda göreceli normallik zamanlarında da kamusal alanlarda insan sağlığının korunmasına yardımcı olabilecektir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…