Bu Tür İlaçlar Yaşlanma Karşıtı Faydalar Bile Sağlayabilir...
18:02:49
İnsanları Yaşlanmadan Koruyan Mutasyon Doktorların İlgisini Çekti
Zengin insanlar yaşlanmayı engellemek için hesapsız miktarda para harcıyorken ya daha uzun bir yaşamın sırrı aslında nadir görülen bir cücelik türüne sahip insanların genetik yapısında saklıysa? Bu özel küçük insan grubu, Laron sendromu adı verilen nadir bir genetik bozukluğa sahiptir ve bu da onlara bir büyüme hormonu için eksik reseptörler veren bir mutasyondan kaynaklanır – dolayısıyla kısa boyları vardır…
Ancak bu durum onlara ilginç sağlık avantajları da sağlıyor. Med dergisinde yayımlanan yeni bir makale, Laron sendromlu kişilerin, diğer faydalarının yanı sıra, daha düşük kan basıncı ve daha az arter plağı birikimi nedeniyle kalp sorunları geliştirme riskinin azaldığını ortaya koydu.
Güney Kaliforniya Üniversitesi gerontoloji ve biyolojik bilimler profesörü ve çalışmanın başyazarı Valter Longo basına verdiği demeçte, “Çalışmalarda Laron hastalarında kanser, diyabet ve bilişsel gerileme görülme sıklığının çok düşük olduğunu gösterdik" dedi.
“Bu, onların bu hastalıklara karşı bağışık oldukları anlamına gelmiyor, ancak Laron sendromlu insanlar kesinlikle çok korunmuş görünüyor" diye ekledi. “Bu mutasyonun ne kadar güçlü olduğu görülüyor."
Laron sendromlu kişilerde, vücudun IGF-1 adı verilen “insülin benzeri büyüme faktörünü" kullanma yeteneğini bozan genetik bir mutasyon vardır.
Bu mutasyona sahip kişiler kan dolaşımlarında daha düşük protein seviyelerine sahip olma eğilimindedir ve bu da sağlık açısından büyük bir fayda sağlayabilir. Çalışmalar IGF’lerin yaşlanmanın kontrolünde önemli bir rol oynadığını göstermiştir.
Longo ve meslektaşları çalışmaları için iki grup insanda kardiyovasküler risk faktörlerini incelediler. Gruplardan biri Kaliforniya’da ikamet ediyordu ve Laron sendromlu 16 kişi ile mutasyonu olmayan 14 aile üyesinden oluşuyordu. İkinci kohort ise Ekvador’da yaşıyordu ve Laron sendromlu 21 kişi ile bu hastalığa sahip olmayan 23 kişiden oluşuyordu.
Araştırmacılar Laron’lu kişilerin insüline karşı daha duyarlı olduklarını, kan basınçlarının daha düşük olduğunu ve kalp ritmi bozuklukları yaşamadıklarını tespit etmişlerdir.
Elde ettikleri bulgular, sendromla yaşayan insanlar hakkındaki bazı önyargılara da meydan okudu.
Longo basına verdiği demeçte, “Laron’lu insanların genellikle obez olmalarına ve kötü ortamlarda yaşamalarına rağmen kesinlikle kardiyovasküler hastalık insidansının artmadığını ve hatta bazı kardiyovasküler hastalık belirteçlerinin iyileştiğini gördük" dedi.
Los Angeles’ta yaşayan ve Laron sendromuna sahip olan Nathaly Paola Castro Torres, verdiği demeçte, bir metre iki santimlik kısa boyu nedeniyle kendisine bakıldığını söyledi. Ancak teknik olarak fazla kilolu olsa da, doktoru ona sağlığının mükemmel olduğunu söyledi.
“Ben de oldukça şanslıyım çünkü gerçekte vücudum beni diğer insanların her gün yakalandığı hastalıklardan koruyor" dedi. “Bu boy, bir sınırlama olmasının yanı sıra aynı zamanda bir nimet."
Longo’nun Nature dergisine yaptığı açıklamaya göre, Torres gibi insanlar üzerinde çalışmak belki de gelecekte normal insanların daha sağlıklı olmalarına yardımcı olabilir, örneğin vücutlarındaki IGF-1 seviyelerini düşüren bir ilaç şeklinde.
Araştırmacıya göre bu tür ilaçlar yaşlanma karşıtı faydalar bile sağlayabilir.
Longo verdiği demeçte, “Buradaki fikir, dolaşımdaki IGF-1 seviyeleri yüksek olan insanların, tıpkı insanların yüksek kolesterol için bir ilaç alması gibi, IGF-1’i en düşük ölüm oranıyla ilişkili görünen aralığa düşüren ilaçlar almaları olacaktır" dedi.